Türkiye"de yargı ve medya rejimin arka bahçesidir
Birçok insan hakları ihlaline yol açan darbe girişiminin üzerinden 4 yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen, bir dizi insan hakları raporuna göre Türkiyedeki adli durum iyileşmedi, aksine kötüleşti.
İnsan hakları raporları, Cumhurbaşkanı Erdoğanın insanların zihnini kontrol etmek için satın alarak veya kapatarak medyanın% 90ını kontrol ettiğinden de bahsetti.
Adalet ve Kalkınma Partisinden istifa eden Türkiye Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ise "Yargı, üniversiteler ve medya iktidar partisinin arka bahçesi haline geldi" dedi. Özdağ yaptığı açıklamalarda, ülkesindeki basının artık özgür bir araç olmadığını, yetkililerin medyayı sorumluların çıkarına yönlendirmeye çalıştığını söyledi. Özdağ, ülke koşullarında reform yapmak için bir adım olarak değerlendirdiği erken seçim gereğini vurguladı.
Bu gelişmeler, Ocak ayında yapılan bir Türk kamuoyu araştırmasının ardından Türklerin yaklaşık yarısının erken seçim yapılmasını desteklediğini ve cumhurbaşkanlığı sistemini destekleyenlerin oranının Türk halkının üçte birinden daha azına düştüğünü ortaya çıkardıktan sonra geldi.
Gözlemciler, Erdoğan döneminde Türkiyenin birçok kurumunda çalışan gazeteci, akademisyen ve memurları tutuklamak için kullandığı 2016 darbesinin ardından bireysel özgürlüklerde ve ifade özgürlüğünde önemli bir düşüş yaşandığına işaret etmektedir. Gözlemciler, Erdoğanın "destekçilerini ve müttefiklerini iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi içinde ve Türkiyedeki çeşitli kurumlarda önemli pozisyonlara yerleştirerek desteklemeye çalıştığını" da sözlerine ekledi. Gözlemciler ayrıca,Türkiye hükümdarının yaşlandıkça daha otoriter hale geldiğini belirterek cumhurbaşkanlığı kurumunun yanı sıra tüm devlet kurumlarına müdahale etmeye çalıştğını, Ayrıca, Kürt davalarını destekleyen milletvekillerine veya Erdoğanı ve politikalarını eleştirenlere, hatta gazetecilere ve kanaat önderlerine karşı terörü destekleme suçlamalarını yönlendirdiğini söyledi.
