Türkiye"nin yayılması ve Lübnan"da "ucuz emek" sömürüsü
Türk-Lübnan İş Konseyi, Türkiyedeki işadamlarını, ucuz işgücü maliyetlerinden ve "son derece düşük" sigorta ödemelerinden yararlanarak yatırımlarını Lübnana yönlendirmeye çağırdı.
Türk-Lübnan İş Konseyi Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Başkanı Abdülkadir Akkuş, yaptığı açıklamada, Lübnanda uzun süredir yaşanan siyasi istikrarsızlığın ve kamu borçlarının birikmesinin, Arap ülkesinin yaşadığı derin ekonomik krizden kaynaklandığını söyledi, özellikle Beyrut limanında meydana gelen büyük patlamanın ardından kriz arttığını vurguladı..
Abdülkadir Akkuş, Lübnanda hükümet kurulduktan sonra ülkenin yavaş yavaş normal ekonomik ve siyasi statüsüne döneceğini belirtti.
Abdülkadir Akkuş, Lübnana yatırım yapmaya teşvik ederek “Şu anda ülkede ekonomik zorluklar bulunduğunu, Herkes hükümetin kurulmasını beklediğini, Türk yatırımcıları da oraya yönlendirmek istediklerini belirterek, Şu anda işçilik maliyetleri ve sigorta ödemeleri çok düşük, Özellikle ihracatçılar, Orta Doğu ve Körfez ülkelerine ihracat için burada kurulacak üretim tesisleri iyi çalışacak çünkü Lübnandaki üretim birçok Asya ülkesine göre daha ucuz olduğunu söyledi.
Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak için üretim tesisleri dışında enerji yatırımları yapmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Akkuş, “Gıda ve sağlık yatırımlarına da acil ihtiyaç var. Her alanda yatırıma ihtiyaç var" dedi.
Akkuş, Cumhurbaşkanı Erdoğanın Başbakan Saad Hariri ile son görüşmesinde siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel alanların, gelişmekte olan Türk-Lübnan ilişkilerinin ve bölgesel konuların ele alındığına değinerek, Lübnana verilen önemin bu toplantıyla açıkça anlaşılabileceğini vurguladı.
Siyasi ve medya analistlerinin görüşleri ve sahadaki gelişmelere göre Lübnanın Türk hükümetinin hırsları listesinin başında yer alması dikkat çekicidir. Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, geçen yıl bir gazetecinin sadece Cumhurbaşkanı Recep Erdoğana hakaret ettiği için gazetcinin yargılanmasını talep eden gösteriler düzenleyen Lübnandaki Sünni akımı, Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’a karşı büyük bir bağlılık duyuyor.
Türkiyenin Lübnana olan bu ilgisine ilişkin olarak, bölgesel ve Türk meselelerinde uzmanlaşmış bir siyasi araştırmacı olan Huda Rizk, sosyal iletişim araçlarından biriyle yaptığı röportajda, “Türkiye bölgedeki nüfuzunu genişletmek ve empoze etmek istiyor ve özellikle Sünni bölgelerde, kendine bir yer bulmak için çatışma bölgelerine müdahale ediyor" dedi.
Rizk, "Türkiye, Sünniler arasında, kendisi doldurması için, siyasi bir boşluk arıyor, Suriyede olduğun gib, Irak’ta yapmaya çalışıyor, Suudi Arabistanın yaklaşık üç yıl önce elini çektiğini hissettikten sonra Lübnanda da yapmaya çalışıyor" dedi.
Rizk, "Türkiye’nin yayılma eğilimi yeni değil, 2004 yılında Sayda ve Trablustaki İslami hareketler ve toplantılarla başladı, ancak bugün özellikle insani yardım konusunda farklı bir biçim alıyor" diyor ve "El-Kavaşra köyünde Türkmenlerin varlığının Lübnan sahasına girmeye çalışan Ankaraya yardımcı olduğuna" işaret etti.
Siyasi araştırmacıya göre, Trablus limanı, Kıbrısa yakınlığı nedeniyle Türkiye için önemli bir çekim faktörü teşkil ediyor.
