Türkiye ... azınlıklara kötülük yapıyor ve kendini savunmasızlar için bir sığınak olarak tanıtıyor
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Uluslararası Holokostu Anma Günü vesilesiyle Yahudilere ve insanlığa karşı işlenen tüm soykırımları kınayıp, kurbanlarını saygıyla andıklarını ifade etti.
AKP Sözcüsü Çelik, "Türkiyenin ölümden kaçan Yahudilere kucak açan " her türlü soykırım karşısında insanlık onurunun yanında yer alan bir tarihe sahip olduğunu, bugün ölümden kaçan mazlumların yegane sığınağı olmaya devam ettiğini" belirtti.
Çelik’in açıklamalarına tepki gösteren bir gazete, Çelikin açıklamasının zamanlaması ve içeriği bakımından, Türkiye ile israil arasındaki ilişkilerin bir soğukluk dönemi yaşadığı ve Türk tarafının ekonomik krizi nedeniyle bu ilişkileri yeniden canlandırmak ve ona ivme kazandırmak için çapaladığı bir dönemde Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkileri ve çıkarları olan İsrail ile flört olarak kabul edildiğini belirtti.
Gazete, " Türkiye bugün ölümden kaçan mazlumların yegane sığınağı olmaya devam etmesiyle ilgili konuşması bir yandan abartı, diğer yandan raporların ve kaynakların vurguladığı gibi Türkiyedeki azınlıkları ve mültecileri zulmedildiğini gösterdiğinden dolayı, uygulamaların gerçekliğiyle çelişen AKP sözcüsü tweetinin çelişkilerle dolu olduğu açıktı” dedi.
“Tarih, Türkiye’nin insan onurunu ve ölümden kaçan ve soykırımla yüz yüze kalan Yahudileri savunmasına ve onlara yardımına tanıklık ediyor,” diye devam eden Çelik, Holokostun bazı insanların diğer insanlara yönelik nefret ve düşmanlığının bir örneği olduğuna dikkat çekti.
Bu bağlamda, Çelik, Nazi yönetimi döneminde Yahudilerin maruz kaldıkları zulmün bu gün mültecilerin maruz kaldığı zulümden daha az acımasız olmadığını ve birçoğunun Avrupa yolunda boğulduğunu hatırlattı.
Çelik ayrıca Avrupaya mültecilerin yaşadıkları trajediyi, Türkiyeyi yaklaşık 6 yıldır milyonlarca Suriyeli mültecinin kuluçka merkezi ve mültecilere insani hizmet ve koruma sağlayan en büyük ülkelerden biri olarak tanıtmak için kullandı. Ancak bu tablo, mültecilerin maruz kaldığı saldırılardan farklıdır ve güvenli bölgeler olduklarını iddia ederek kuzey Suriyedeki Türk güçleri tarafından kontrol edilen bölgelere yapılan zorunlu göç operasyonlarını yansıtmamaktadır.
Erdoğan mülteci kartını Avrupaya şantaj yapmak için kullanmıştı ve hedefleri tükendiğinde milyonlarcasına sırtını döndü ve hükümeti binlerce kişiyi istemeden Suriyenin kuzey ve doğusundaki sıcak ve sorunlu bölgelere geri dönmeye zorlamıştı.
Gazeteye göre ve resmi açıklamaların aksine, bu mülteciler kendilerini korumak için güvenlik müdahalesi olmaksızın tacize, kötü muameleye ve sürekli saldırılara maruz kalıyor.
Ve Türkiyenin zulüm gören ve ezilenler için tarihsel olarak bir sığınak olduğu söylenişi, azınlıkların maruz kaldıkları taciz ve haklarına el konulmasının gerçekliğini gizleyemeyen açık bir yanlıştır.
Yıllar önce, Dünya Mirası İzleme Örgütü “World Heritage Watch” Türkiyedeki birçok azınlığın maruz kaldığı taciz ve istismarına ışık tutarak, İbadet yerlerine el konuldu veya müsadere edildi ve Kürt çoğunluğun yaşadığı bölgeler, PKK isyancılarını takip etme bahanesiyle tahrip edildi ve hedef alındı.
Türkiyenin tarihi Sur kentinde yaşanan olaylar, sözkonusu kent 2017de bombalanması ve Türkiyenin güneydoğusunda savaş nedeniyle 24.000den fazla insan evlerinden yerlerinden edilmesi ve birçoğu hala sığınaksız ve acıları devam etmesi, bu uygulamaların canlı bir tanığı olarak duruyor.
Karabağ bölgesindeki ihtilafta Ankaranın da desteklediği Ermenistan ile Azerbaycan arasında son dönemde yaşanan savaş sırasında Türkiyedeki Ermeni azınlık, bireylere karşı saldırılar ve sokakta kendilerine karşı sloganlar nedeniyle panik ve korku içinde yaşadı.
Ömer Çelik, Türkiyenin doğusundaki Kürt azınlığa yönelik kötü muamele ve taciz de dahil olmak üzere birçok gerçeği görmezden gelirken, Diyarbakırın 2016da kuşatma da dahil olmak üzere geçtiğimiz yıllarda tanık olduğu olaylar, Türkiyenin Zulüm görenlere bir sığınak olmadığına Aksine, etnik ve dini nedenlerle, ideolojik temelde ve siyasi gündemde bir zulüm yeri olmasına tanıklık ediyo.
Öte yandan Türkiye, terör olaylarında takip edilen Müslüman Kardeşler liderlerine güvenli bir yer sağlıyor ve "zulüm görenlere" her zaman sığınak olduğunu söyleyerek onlara ev sahipliği yapmayı haklı gösteriyor.
