Ankara aşırılığı destekliyor ve terörle mücadele iddiasında bulunuyor
Medya organları geçtiğimiz günlerde yayınladığı raporlarda, Erdoğanın bu dönemde Suriye, Libya ve Batı Afrika ülkelerindeki tüm yasadışı müdahaleleri rahatlıkla gerçekleştirmek amacıyla Türkiye içinde IŞİD de dahil olmak üzere terörist gruplara üye olmak suçlamasıyla bazı kişileri tutuklayarak terörle mücadelesini göstermek istediğini bildirdi.
Suriye Gözlemevi tarafından yayınlanan verilere göre Türkiye destekli milisler, bu ülkelerdeki sivillerin öldürülmesi, evleri yıkılması ve sağlık hizmetlerine erişimlerinin engellenmesi dahil olmak üzere büyük hak ihlallerinde bulunmaktadır.
Gözlemcilere göre bu Erdoğan çelişkisi, terörü kendisi için meşrulaştırarak ve diğerlerine yasaklayarak yerel ve iç düzeyde maddi kazanımlar elde etmeyi hedefliyor. Devletlerin bağımsızlığını korumak ve içişlerine karışmamak açısından olumlu bir model olmak yerine, taklitçilerinin yolunu izleyen başkalarının işlerine müdahale etmek için yeni bir yaklaşım benimsemeye çalışıyor.
Son dönemde Ankara, topraklarında yoğun güvenlik kampanyaları ilan ederek ve İslam Devleti Örgütü (İŞİD)’e ait veya onunla bağlantılı olduklarından şüphelenilen onlarca kişiyi tutuklayarak veya uluslararası toplumu, hem Suriye hem de Iraktaki terör örgütlerini sınır dışı etme sorumluluğunu üstlenmeye çağırarak terörle mücadele ettiğini iddia ediyor..
Bir gazete, Türk çağrısının içeriğini ve zamanlamasını anlamak için dikkatli bir incelemeyi hak ettiğinden bahsetti, özellikle de Türkiyenin, özellikle Suriyedeki militan gruplarla yıllardır yakın ilişki içinde olduğu ve militanları, binlerce paralı askerin bazı ülkelere nakledilmesine benzer bir şekilde kendi dış savaşlarında kullanmaktadır.
Bu çağrının ilginç yanı, Ankaranın, Kahirenin aşırı dindar olarak tanımladığı, terörizme ve şiddete teşvik ile suçlanan ve takip edilen Müslüman Kardeşlerin liderlerini kucaklamaya devam ettiği bir zamanda gelmesidir.
Hükümete bağlı Anadolu Ajansına göre, Türkiye Milli Güvenlik Kurulu, Suriye ve Iraktaki terör örgütlerinin varlığının sona erdirilmesi için uluslararası aktörlerin sorumluluklarını yerine getirmesi çağrısında bulunuldu.
Çağrı, Perşembe akşamı başkent Ankaradaki Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki toplantı sonrasında Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından yapılan açıklamada geldi.
Uzmanlar, sözkonusu çağrının güvenilirlikten yoksun olduğuna işaret ederek Türkiye rejiminin, daha önce Suriyede bulunan militan grupları destekleyip silahlandırdığı gibi, Türkiyeden para ve silahlarla destek aldığından şüphelenilen gruplar veya kendi vekilleri aracılığıyla aşırılığı desteklemeye karıştığını belirtti.
Dahası, Türkiye’nin Müslüman Kardeşler’in uluslararası örgütlenmesi ve şubeleri de dahil olmak üzere siyasi İslam gruplarına verdiği destek, Türkiye’nin çağrısının, bağlam ve içeriği bakımından anlamsız kılıyor.
