Türkiye"deki insan hakları durumu çok kötüleşti
Mısırlı bir insan hakları örgütü, 2020 yılında Türkiyedeki insan hakları durumunun "korkutucu ve sistematik" olarak nitelendirdiği şekilde "kötüleştiğini" doğruladı.
Maat Barış, Kalkınma ve İnsan Hakları Vakfı, Türkiyedeki insan hakları dosyasının BM’deki İnsan Hakları Konseyi tarafından gözden geçirilmesinin birinci yıl dönümü vesilesiyle, Çarşamba günü, 2020 yılı boyunca Türkiyedeki insan hakları durumunu izleyen bir rapor yayınladı.
"Türkiye hükümeti Birleşmiş Milletlere olan taahhütlerini görmezden geliyor" başlıklı rapor, Türk yetkililer tarafından geçen yıl işlenen insan hakları ihlallerinin en önemli göstergelerine ve kalıplarına odaklanılarak ve izleme ve belgelendirmeyle Türkiyedeki insan hakları durumunu ele aldı.
Rapor, Ankaranın 28 Ocak 2020 tarihinde üçüncü kez gözden geçirme sürecine girdiği ve 21i reddedilen, 215 önerisi kabul edilen ve 85 diğer önerinin not edildiği 321 tavsiye aldığına işaret etti.
Rapor şöyle devam etti: "Buna rağmen, Türk hükümetinin temel hak ve özgürlükleri geliştirme taahhütlerini yerine getirmedi. Aksine, fikir ve ifade özgürlüğünü neredeyse tamamen yasakladı ve siyasi muhalifler ve düşünce aktivistleri terörle ilgili suçlamalarla hapse atıldı, ve onlara adil yargılama yapılmadı".
Rapor bununla yetinmedi, aksine Ankaranın "uluslararası mekanizmalarla işbirliğinde daha az bir yaklaşım sergilediğini, taahhütten ve uluslararası insani anlaşmaları imzalamaktan kaçmaya devam ettiğini" belirtti.
Maat raporuna göre Ankara hükümeti, "ihlal faillerinin cezasız kaldığı baskıcı bir ortamın kurulmasına katkıda bulunacak şekilde" insan hakları kurumlarını güçlendirmek için etkili önlemler almadı. ve "Türkiyedeki insan hakları durumunun korkutucu ve sistematik bir şekilde kötüleşmesi" olarak nitelendirdiği ihlallerin özelliklerini ve kanıtlarını gözden geçirdi.
Maat Örgütü raporunda,Türkler’in, Cumhurbaşkanı hükümetinin baskıcı etkisi altında yaşadıklarını, gazeteciler ve insan hakları aktivistleri de dahil olmak üzere on binlerce hükümet eleştirmeninin, terörle mücadele bahanesi ve örtüsü altında siyasi amaçlı suçlamalarla hala hapiste olduklarını belirtti.
Raporda, Türk hükümetinin "sürmekte olan karalama kampanyaları ve medyayatik hainleştirmelere ek olarak bağımsız insan hakları örgütlerine ve insan hakları savunucularına yönelik misilleme saldırılarını" sürdürdüğü belirtildi.
Rapor şöyle devam etti: "Türk hükümeti, barışçıl ifade hakkının meşru haklarını kullandıkları için insanları hala takip ediyor ve mahkemeye gönderiyor ".
