Gizli bilgileri ifşa ettiği için bir gazeteci hapse atıldı

2021.03.10 - 09:20
Facebook Share
طباعة

 Bir Türk mahkemesi, Dünya Kadınlar Gününe denk olarak, Pazartesi günü Ankara’da görülen davada Oda TV Haber Müdürü Müyesser Yıldızı 3 yıl 7 ay 10 gün hapis cezasına çarptırdı.
"Sabah" gazetesinin haberine göre, mahkemenin, Oda TV Haber Müdürü Müyesser Yıldız ve Tele 1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel ile gazetecilere bilgi sızdırmakla suçlanan astsubay Erdal Baran hakkında iki ayrı suçtan 31 yıl 6şar aya kadar hapis cezası istendi.
"Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme" ve "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama" iddiasıyla açılan davanın üçüncü duruşması Ankara 26ıncı Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Tutuklu yargılanan Baran ile tutuksuz yargılanan Yıldız ve Dükelin de hazır bulunduğu duruşmada savcılık esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Baranın çeşitli şekilde elde ettiği bilgileri Yıldız ve Dükele aktardığını, söz konusu sanıkların da bu bilgilere yayınlarında yer verdiğini kaydeden Savcı, üç sanığın da devletin güvenliği veya yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama ve devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme suçlarından 31 yıl 6şar aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Gazeteci Müyesser Yıldız, biri 24 Aralık 2019’da yayınlanan “Kim bu Hafterle görüşen Türk komutanlar” ikincisi 20 Ocak 2020’de yayınlanan “Libyaya hangi komutan gitti... Yerine kim geldi” başlıklı makalelerden yargılandı.
Daha önce Belçikanın başkenti Brükselde bulunan 8 uluslararası basın kuruluşu, Türk rejiminin insan hakları ihlallerini izleyerek Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın hapishanelerinde 120 Türk gazetecinin bulunduğunu duyurdu.
İnsan hakları raporu, Türk gazetecilerin durumunun Türkiyedeki insan hakları sicilinde büyük bir yüz karası olarak nitelendirerek Ankaradaki basın özgürlükleriyle ilgili, aralarında çoğu Türk gazetesinin iktidar rejiminin kontrolü altında bulunduğunu olmak üzere 9 maddeyi izlediğini anlattı.
Raporda ayrıca, hukuk üzerindeki önemli ve sürekli denetimin, hukuk sisteminin kısıtlanmasının ve insanların bilgiye erişim hakkının izlenmesi de yer aldı. Hâkimlerin üçte birinin görevden alınması ve 2016 darbe girişiminin ardından yaşanan yargılama dalgası, yargıya ağır bir yük getirse bile, bu, temel hakların sistematik olarak ihlaline bahane olarak kullanılamaz.
Raporda, yargı sorunlarına çözüm bulmak amacıyla Mayıs 2019da başlatılan yargı reformu stratejisinin, hâkimlerin bağımsızlığını güvence altına almaması ve gazetecilere yönelik keyfi zulme son vermemesi halinde güvenilmez olduğu belirtildi.

Facebook Share
Print Top